Son okuduklarım

Serenad
Öyküyü anlatım biçimini, öyküyü kadını, adamı, aşkı okuyun görün ben Zülfü Livaneli'yi tebrik etmek istiyorum. Bu listedeki kitapların içinde bir çoğu varki yazarlık yapmak için anlatım dilinin iyi olmasının yeterli olduğunu belletecektir size. Ama Serenad'ı yazmak için sadece yazı yazmak, iyi bir anlatım tekniği kullanmak yetmez. Bunun için korkunç bir entellektüel birikim gerekir. Araştıracaksın, ama öyle iki referans okumakla kalmadan... Hikayeni oluşturacaksın, gerçekle harmanlayacaksın ki benim gibi okuyucu iki de bir "ulan bu hikaye gerçek mi acaba" diye meraklanacak... Livaneli hem yazar, hem gazeteci, hem şair, hem ses sanatçısı, hem yönetmen belki fazlası da vardır ama her birini başarı ile yaptığını düşünce bu adam dünyalı olamaz diyor be insan! 
 
Pucca
Çok çatlak bir kitap tamamen size özel bir iki saat içinde yutacak ve üstüne çok eğleneceksiniz. Kız kitabı ama bence erkekler de okumalı. Biz aynı anda dört kişi okuduk üstelik birimiz araba kullanıyordu...

Piraye
Bir arkadaşım tavsiye etmişti Canan Tan'ın romanını. Akıcı gerçek izlenimi veren güzel bir aşk hikayesi diyeceğim ama dramı da unutmamak lazım. Ben iki günde bitirdim. Biraz üniversite yıllarımı da gittim hoş oldu hani :)

Ejderha Dövmeli Kız
İtiraf ediyorum beni sarmadı, hikaye içine almadı ilk elli sayfadan sonra bıraktım; belki filmine giderim.

Ayağını Denk Al!
İletişim uzmanı İnci Yeşilyurt üç kadının gerçek hikayesini bir de kendi evliliğini anlatıyor kitapta. Dört farklı kadın, dört farklı ilişki hepsinde farklı bir problem ve bunların bir profesyonel yardımı ile nasıl yola girdiğinin hikayesi. Hepsinden kendime pay çıkarttım. Kişisel gelişim kitaplarını sevmem ama hem yazarı eğer abartı yoksa yaşam felsefesini, hem işine bağlılığını hem de öğretilerini sevdim. Ve kendi ilişkilerimde de uygulamaya karar verdim. Çünkü açıkçası hatalarımı görmemde yardımcı oldu ve bunu çok zarif bir şekilde yaptı. Teşekkürler.

Sadakat
İnci Aral'ın daha önce de kitaplarını okumuş ve açıkçası oldukça beğenmiştim. Yine ezberimi bozmadı. Sadakat hastalıklı bir ilişkiyi anlatıyor. Sonunu hem kapaktan hem de hikayenin akışından çıkarsanız da; esas kadının akıl sağlığını sorgulasanız da kendinizden çok şey bulacaksınız. Hikaye gerçek mi bilmiyorum ama gerçek olmaması için hiç bir sebep sunmuyor.

Boleyn Kızı
İki sene önce izlemiştim filmini sıralamayı karıştırmış olduğumu sonradan anladım. Önce Boleyn Kızı'nı sonra Elizabeth'i (Bakire Kraliçe) izlemem gerekirmiş. İngiliz tarihinin çok çekici olduğunu düşünmemi sağlayan bu iki filmden sonra dün sekizyüz küsür sayfalık kitabı bir haftanın sonunda bitirdim. Filminden daha fazla entrika filmden daha fazla heyecan var kitapta özellikle ilk ikiyüz sayfadan sonra. Halide Edip gibi ağır bir kitaptan sonra pembe dizi kıvamındaki bu kitabı sevdiğimi itiraf etmeliyim. Üstelik sonunu bile bile bir solukta okudum.

Halide Edib
İpek Çalışlar'ın "Latife Hanım"'ını ilk çıktığında bir solukta okumuştum. Atatürk manyağı olan birisi için kaçınılmaz son. "Halide Edip" de raflarda yerini alır almaz düştü kucağıma. Kesinlikle kitap eleştirmek üstüme vazife değil bu yüzden sadece kendi hissiyatımı paylaşıyorum. Beni biraz sıktı bu sefer kitap. Belki de Halide Edib'in Atatürk'ten başka bir hayatının da olması sebebiyle biraz uzun buldum milli mücadele öncesi ve sonrası hayatını. Ancak yapılan işin arkasında inanılmaz bir emek var kitabın ve neredeyse de sayfalarca referans belirtmiş İpek Çalışlar. Bence son cümlesine kadar da tek bir yorum bile yapmadan anlatmış Halide Edib'i.
Kitaptan sonra gözümde canlanan Halide Edib ise %100 Atatürk'ten nefret eden inanılmaz hırslı ve egosu son derece yüksek bir kadın. Kanımca küslük sebepleri Hindistan'dan gelen yardım paralarının kullanılma şekli olamaz. Bir kadın olarak bence sebep nefret kadar güçlü olan aşk. Ya Atatürk ya da Halide Edib karşılık alamadıkları bir aşk yaşarken saçmalamışlar.

Sil Baştan
Bu kitabın Kate Winslet ve Jim Carrey'in oynadığı Eternal Sunshine of the Spotless Mind filmiyle hiç bir alakası yok. Tek benzerlikleri fantastik bir kurguya sahip olmaları ve yine geriye gidişlerin yaşanması. Kitabı "Lost" sevenlere özellikle tavsiye ediyorum. Son derece sürükleyici bir kitap. Kırklı yaşlarının başında ölen bir adam onsekiz yaşında hayata tekrar dönüyor. O hayatı da yaşayıp yine aynı tarihte ve aynı şekilde ölüyor ve yine 18 yaşında hayata geri geliyor...Böyle böyle bir gidip bir geliyor...Kitap ilkini izlediğiniz bir film gibi sonlanıyor. Bu olayın neden gerçekleştiğine dair hiç bir mantıklı bilgi vermeden gelecekten bir Amerikalının ölüp günümüze dönmesiyle...

Küçük Arı
Kapağında "İkinci Uçurtmayı Vurmasınlar" ibaresi gördüğüm için aldığım ve okuduğum kitaptır. Uçurtmayı Vurmasınlar'ı ise geçen yaz Bodrum'da gözyaşları içinde okumuş ve çok beğenmiştim. Küçük Arı da oldukça sürükleyici. Hikayesi de son derece güzel ama çeviriden mi bilmiyorum beni pek de vurmadı. Okunmasa da bir şey kaybetmezsiniz sadece Nijerya hakkında luzumundan fazla şey öğreniyorsunuz.


Bin Muhteşem Güneş
İki Afgan kadının 1959'dan başlayan ve sonra bir şekilde kesişen hayatlarının hikayesini anlatıyor. Ama hikayeden çok ben Afganistan'ın siyasi gelişimine takıldım. Ah ABD önce İran sonra Afganistan sonra Irak acaba son hedefin neresi?!?!?!?

Aşkın Kuralları

İkinci evliliğini yapmış R.Templar'ın aşk, dostluk ve ayrılıkta uymamız gereken kuralları yazdığı (asla uygulanabileceğini sanmıyorum ama uygulansa dünyada mutsuz insanın kalmazdı) ve her karı kocanın okuması gerektiğine inandığım kitap. Teşekkürler Cem Kırmızı, iyi denemeydi!

Kayıp Gül
Kitabın sonunu ortasında anlıyorsunuz. Haliyle tadı kaçıyor. Neden bu kadar sattı diyeceğim ana fikrine saygısızlık olacak. Kişinin kendini keşfetme hikayesi...

Erkekler İçin Pazarlama
Erkelerin son 100 yıl içinde geçirdiği evrimi bu kitaptan yakınen takip edebilirsiniz.
Erkekler pazarlama kurbanı olabilir mi? Nerede eski maçolar?

Kadınlar İçin Pazarlama
Kitapta bahsi geçen sosyal sorumluk projesi yapma fikrini çalıştığım işyerinde bir kadın markası için uygulanmasına ön ayak oldum. Bakalım kadınlar sosyal sorumluluk projelerinden ne kadar etkileniyor yakında göreceğiz.

0 yorum: